NEDEN BÖYLEYİZ
İlkin komşu
,yoldan geçen bana selam vermedi dersini vereyim.Allahın selamını almadı ile başladı. Başta çok masum
duruyordu. Hepimiz bir selam yahu dedik.Sonra komşunun kızının,delikanlının hal
ve hareketlerinden sorumlu olduk.”delikanlılığa yakışmıyor.” dedik. Komşunun
kızına “……” adını taktık vicdanımızı rahatlattık.Olmadı mahalleden kovduk ya da
mahkemelik olduk.
Şimdilerde ne
olduk? Ülkemizde acılar iyice katmerleşirken ,neredeyse acının hiç düşmediği
il,ilçe, köy kalmamışken,iyi yönetiliyoruz algısında aldanışlarda vicdanımızı
rahatlatıyoruz yalnızca.Oysa, acı içinde yüzmekteyiz.Gücümüz ne zaman tükenecek
?Hepimiz vicdanımızla boğulup gidecek miyiz?
Yaşıyoruz içimizde
herkesin kendini “baş” “başat” olarak
gördüğü günleri. “Benim lafımın üstüne laf konmaz” “Ağanın ….
üstüne…konmaz.”deyişini doğrularcasına.İşin garibi herkes kendi çapında “kelek
kesen” olmuş.Kimsenin kimseyi algıladığı ,dinlediği yok.
Kısa mesafede
,kısa aralıklarla gitmesi gereken yol güzergahı ne yazık ki ancak buçuklarda
hareket edebiliyor.Otobüsün içini balık istifi dolduruyor. Önceden alınan
biletlerde erkeğin yanına kadın a da
bilet kesiyor,tutuyor muavin adamı suçluyor “Niye oturdun kadının yanına.”
Biletleri kontrol edince susuyor.Kadın yolcuya ”İstersen yerini
değiştirelim.”diyor.Bakınıyoruz nereye değiştirecek ki herkes çoluk çocuk
oturmuş durumda. Kadın “Sıkıntı yok!” diyor.Sıkıntı var diyorum içimden hem de
en büyük sıkıntı.
Çay,kahve vb
servisten sonra otobüsün içini balık istifi dolduruyor.Bir iki kişi
homurdanıyor.Yollardan müşteri alımı sürüyor,vatandaşın gıkının çıkmadığı bu
olayda bir beyefendi sesini
yükseltiyor.” Hakkınız yok bu kadar adam doldurmaya.Bir kişi daha alırsan
arabanı bağlatırım.” diyor.İçerdekiler şoföre hak veriyor sanki.”ekmeğinden
olmasın.”diye sus pus.Hiç biri de yüksek sesle
“Bey efendi haklı
dolduramazsın “demiyor.Bir kaç kadın sesi uğultu gibi yükseliyor şoför de
onları tınlamıyor.Koridora aldığı çoluk çocuk,kadın ,adam v.s fazla
çalkalanmasın diye otobüsü hızlı süremiyor.Neyse ki yollar da epey inen
oluyor,tek tük binen de oluyor.Koridor rahatlıyor.Muavin “Biz yoldaki müşteriyi almak zorundayız”
açıklamasını yapıyor.Kimsenin yoldaki müşteri için diyeceği yok.Herkes içine
gömülüyor .”Haklısın” diyen de yok.
Alanya-Antalya arası üç saati
buluyor neredeyse. Nihayet geldik Antalya Garına.Herkes normal akışında
eşyalarının derdine düşüyor.Şoför biraz önceki kibarlığını çoktan bırakmış
aşağıya iniyor. Otobüste sesini çıkaran
beyefendinin yakasına yapışıyor.İçerdeki
sessiz adamlar,delikanlılık yapıp adamı
güpegündüz tartaklamaktan kurtarıyor.
Okuyucum,hanginiz tanık olmadınız hatta ,hanginiz yaşamadınız benzer
olayları ?Hastalıklı bir başınız varsa, sağlıklı vatandaşınız olmuyor,olamıyor.Delilik
sınırına gelip gittiğimiz anlar oluyor. Hani ” Katil olmak işten değil.”
dediğimiz anlar.
Öğretmen olarak
,eğitimde olumsuz ne varsa baş tacı olanlara tanık olmak içimizi sızlatıyor.Amacına
yürüyenin ezildiği ,dışlandığı,kirli ilişkilerin baş tacı edildiği ortamda
cehaletin kılıcı keskinleşiyor. Ülkede nasıl yönetiliyorsanız,öyle
insanlar oluyor ki sizin
dürüstlüğünüzün,adaletinizin üzerine çullanıyor.Yoksul ve çaresiz isen yaptığın
eylem kepazelik oluyor.Haksızlık içinde üçüncü gözlerin kahramanı oluyor.
Ülkemizde
,şehitler için ağıtlar yakılırken, öbür yanda toydan,ziyaretlerden geri kalmayan zihniyet, bana ninemin
sözünü anımsattı .”Gün gelir mal
malamatı örter.”Şimdi öyle bir zamanın çılgınlığını yaşıyorduk. Malın yoksa,
sözün yok,sözünün değeri yok.Malın varsa borun öter,senden iyi si yok baştan
düşmezsin.
İçimize düşen
şehit ağıtları,Köyceğizde,Marmaris’te,Muğla’da, Fethiye’de… Ülkemizin dört bir
tarafında yüreğimizi yaksın.Çocuklar,bebeler yetim kalsın, kadınlar dul kalsın
,anaların ciğeri kavrulsun hiç önemi yok.Borusu öten ötene…Başa düşkünlük
marazisinde demleniyoruz ne hazin…Sağanak yağmur gibi yağıyor üstümüze
acılar,acı üstüne…Acılardan beslenip güçleniyorsun . Kanlı lokmalar aşın
,acılar demliğin olmuş ne desek boş!... Acıtmaya doymuyorsun. Adımız demokrasi
demeye utanıyorum.Adımız ne desem bilmiyorum. Soruyorum : “Adımız var mı bizim?
Hatice
Altunay KHA




ORCID Profilim
Hiç yorum yok