Bakanlıktan "Türkiye'nin DEAŞ ile Mücadelesi" kitabı
Terör örgütü DEAŞ'ın yabancı terörist savaşçıları ve "yalnız kurt" eylemi yapabilecek eleman kaynağı nedeniyle küresel tehdit olma konumunu koruduğu bildirildi.
İçişleri Bakanlığınca, Türkiye'nin terör örgütü DEAŞ'a yönelik mücadelesine yer verilen "Türkiye'nin DEAŞ ile Mücadelesi" kitabı hazırlandı.
İngilizce ve Türkçe hazırlanan kitapta, terör örgütü DEAŞ'ın ortaya çıkışı, sapkın din anlayışı, örgütün propaganda ve eylem yöntemleri, Türkiye'deki saldırıları, örgüt ile yapılan mücadele gibi başlıklar yer aldı.
Türkiye'nin terör örgütü DEAŞ'a karşı çok boyutlu bir mücadele stratejisi yürüttüğü belirtilen kitabın giriş bölümünde, terör örgütüne yönelik operasyonların yanı sıra yabancı terörist savaşçılara karşı etkin mücadele edildiği, örgüte karşı oluşturulan uluslararası koalisyona güçlü destek sağlandığı ve terörizmin finansmanının önlemesine yönelik çalışmaların kararlılıkla sürdürüldüğü belirtildi.
Düzenlediği kanlı eylemlerin yanı sıra Irak ve Suriye'de ele geçirdiği topraklarla adını duyuran terör örgütünün ortaya çıkışına ilişkin bilgilerin paylaşıldığı kitapta, örgüt yöneticilerinin isimleri de yer aldı.
Terör örgütünün işkence, katliam, terör, soykırım gibi insanlık suçlarıyla en büyük zararı bölge halkına ve İslam dünyasına verdiği belirtilerek "DEAŞ'ın gerçekleştirdiği terör eylemlerinin ve özellikle intihar saldırılarının Batı'da Müslüman nüfusa karşı ön yargıyı artıracağı ve her bir Müslüman'ın potansiyel şüpheli ve tehdit olarak görülmesine neden olacağı öngörülmektedir. Benzer şekilde bu tür terör saldırıları İslamofobi'yi güçlendirerek, yabancı düşmanlığını körükleyecektir." ifadesine yer verildi.
Canlı bomba saldırısının da olduğu 22 eylem engellendi
Türkiye'nin 30 Eylül 2013'te DEAŞ'ı terör örgütü olarak tanıdığının vurgulandığı kitapta, örgütün eylem biçimleri ile propaganda yöntemlerine ilişkin bilgiler yer aldı.
Terör örgütünün kadın esirleri erkek militanlarına ganimet olarak paylaştırdığı, pazarlarda birer mal gibi alıp sattığı ve seks kölesi olarak çalıştırdığı ifade edilen kitapta, DEAŞ'ın Türkiye'de gerçekleştirdiği 10 canlı bomba, bir bombalı, 3 silahlı terör saldırısı sonucu 10'u polis ve biri asker olmak üzere 304 kişinin hayatını kaybettiği, 62'si polis ve 7'si asker olmak üzere bin 338 kişinin yaralandığı belirtildi.
Örgütün hudut hattının yanı sıra gazetecilere yönelik saldırılarının da sıralandığı kitapta, örgüte karşı Türkiye tarafından yapılan mücadele başlıklar halinde anlatıldı.
Buna göre, DEAŞ ile mücadele kapsamında 12 dernek kapatıldı, 2 bin 564 sosyal medya hesabına yönelik işlem yapıldı, 9 bin 350 yabancı terörist savaşçı gözaltına alındı, bin 337'si yabancı uyruklu 3 bin 69 kişi tutuklandı. Risk analiz birimlerince 17 bin 500 yabancı şüpheli kontrol edilirken, bunlardan 4 bin 550'si sınır dışı edildi.
Çatışma bölgelerine gitmeye çalışan 99 ülkeden 4 bin 957 kişiye yönelik sınır dışı kararı uygulanırken, 146 ülkeden 53 bin 781 kişiye giriş yasağı konuldu. Bunların yanı sıra aralarında canlı bomba saldırısının da olduğu 22 eylem engellendi.
Fırat Kalkanı Harekatı
Sınır güvenliğini sağlamak, DEAŞ'ın ülkeye yönelik terör saldırılarını önlemek, yerinden edilmiş Suriyelilerin ülkelerine dönüşleri ile bölgede huzur ve güven içinde yaşamlarını sağlamak için Fırat Kalkanı Harekatı düzenlendi. 216 gün süren harekatın sonunda Cerablus, Rai, Dabık, Kabasin, El Bab, DEAŞ terör
örgütünden arındırıldı, 2 bin 647’si ölü olmak üzere 3 bin 60 terörist etkisiz hale getirildi. Harekatta 71 asker şehit oldu.
Türkiye'nin DEAŞ'a karşı oluşturulan uluslararası koalisyonu destekleyen en önemli ülkelerin arasında yer aldığı belirtilen kitapta, terörizmle mücadelede uluslararası işbirliğinin önemine değinildi. Terör örgütünün finansal kaynaklarının önlenmesine yönelik çalışmalara da yer verilen kitapta, örgüte yönelik bazı Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi kararları ve uluslararası mücadele konusu da yer aldı.
"DEAŞ kesin bir yenilgiye uğratılamamış"
Kitabın sonuç bölümünde ise terör örgütü DEAŞ'ın Türkiye'ye karşı oluşturduğu tehdit potansiyelinin devam ettiği belirtildi. Türkiye'nin laik ve demokratik bir rejime sahip olduğu ifade edilen kitapta, şunlar kaydedildi:
"DEAŞ'a karşı savaşmak amacıyla oluşturulan uluslararası koalisyonun önemli bir parçası olması, Suriye'de DEAŞ terör örgütüne karşı doğrudan müdahalede bulunması, Türkiye'nin Musul'un Başika ilçesinde kurulan eğitim kampında asker bulundurması ve DEAŞ'a karşı yerel güçleri eğitmesi, ülke içerisinde gerçekleştirilen operasyonlar ve sınır hattı boyunca alınan güvenlik önlemleri sayesinde örgüte eleman aktarımının önemli ölçüde engellenmesi nedenleriyle DEAŞ terör örgütünün Türkiye'ye karşı oluşturduğu tehdit potansiyeli devam etmektedir. Suriye ve Irak'taki otorite boşluğundan faydalanarak birçok bölgeyi ele geçiren DEAŞ terör örgütüne karşı yürütülen mücadele neticesinde örgüt kayda değer bir kayıp yaşamıştır. Hiç şüphesiz Türkiye gerek uluslararası koalisyona sunduğu destek, gerekse doğrudan müdahale yoluyla bu konuda önemli bir rol oynamış, kalıcı bir çözümün tesis edilmesi maksadıyla Cenevre ve Astana gibi uluslararası girişimlere öncülük etmiştir ve bu çabalarını sürdürmektedir. Ancak DEAŞ terör örgütü kesin bir yenilgiye uğratılamamış, kendisine karşı mücadelede aktif rol alan ülkelere karşı terör saldırılarını sıklaştırmıştır."
Terör örgütü DEAŞ'ın bu yıl Türkiye, İngiltere, Rusya ve İran'da sivillere yönelik terör saldırıları gerçekleştirdiği belirtilen kitapta, "Terör örgütünün bünyesinde yabancı terörist savaşçıların önemli bir yeri olması ve dünyanın çeşitli bölgelerinde DEAŞ'a bağlılığını ilan eden oluşumların ortaya çıkması ile örgütün 'yalnız kurt' eylemi yapabilecek eleman kaynağına sahip olması dikkate alındığında, DEAŞ'ın küresel tehdit olma konumunu koruduğu görülecektir" değerlendirmesi yapıldı.
İngilizce ve Türkçe hazırlanan kitapta, terör örgütü DEAŞ'ın ortaya çıkışı, sapkın din anlayışı, örgütün propaganda ve eylem yöntemleri, Türkiye'deki saldırıları, örgüt ile yapılan mücadele gibi başlıklar yer aldı.
Türkiye'nin terör örgütü DEAŞ'a karşı çok boyutlu bir mücadele stratejisi yürüttüğü belirtilen kitabın giriş bölümünde, terör örgütüne yönelik operasyonların yanı sıra yabancı terörist savaşçılara karşı etkin mücadele edildiği, örgüte karşı oluşturulan uluslararası koalisyona güçlü destek sağlandığı ve terörizmin finansmanının önlemesine yönelik çalışmaların kararlılıkla sürdürüldüğü belirtildi.
Düzenlediği kanlı eylemlerin yanı sıra Irak ve Suriye'de ele geçirdiği topraklarla adını duyuran terör örgütünün ortaya çıkışına ilişkin bilgilerin paylaşıldığı kitapta, örgüt yöneticilerinin isimleri de yer aldı.
Terör örgütünün işkence, katliam, terör, soykırım gibi insanlık suçlarıyla en büyük zararı bölge halkına ve İslam dünyasına verdiği belirtilerek "DEAŞ'ın gerçekleştirdiği terör eylemlerinin ve özellikle intihar saldırılarının Batı'da Müslüman nüfusa karşı ön yargıyı artıracağı ve her bir Müslüman'ın potansiyel şüpheli ve tehdit olarak görülmesine neden olacağı öngörülmektedir. Benzer şekilde bu tür terör saldırıları İslamofobi'yi güçlendirerek, yabancı düşmanlığını körükleyecektir." ifadesine yer verildi.
Canlı bomba saldırısının da olduğu 22 eylem engellendi
Türkiye'nin 30 Eylül 2013'te DEAŞ'ı terör örgütü olarak tanıdığının vurgulandığı kitapta, örgütün eylem biçimleri ile propaganda yöntemlerine ilişkin bilgiler yer aldı.
Terör örgütünün kadın esirleri erkek militanlarına ganimet olarak paylaştırdığı, pazarlarda birer mal gibi alıp sattığı ve seks kölesi olarak çalıştırdığı ifade edilen kitapta, DEAŞ'ın Türkiye'de gerçekleştirdiği 10 canlı bomba, bir bombalı, 3 silahlı terör saldırısı sonucu 10'u polis ve biri asker olmak üzere 304 kişinin hayatını kaybettiği, 62'si polis ve 7'si asker olmak üzere bin 338 kişinin yaralandığı belirtildi.
Örgütün hudut hattının yanı sıra gazetecilere yönelik saldırılarının da sıralandığı kitapta, örgüte karşı Türkiye tarafından yapılan mücadele başlıklar halinde anlatıldı.
Buna göre, DEAŞ ile mücadele kapsamında 12 dernek kapatıldı, 2 bin 564 sosyal medya hesabına yönelik işlem yapıldı, 9 bin 350 yabancı terörist savaşçı gözaltına alındı, bin 337'si yabancı uyruklu 3 bin 69 kişi tutuklandı. Risk analiz birimlerince 17 bin 500 yabancı şüpheli kontrol edilirken, bunlardan 4 bin 550'si sınır dışı edildi.
Çatışma bölgelerine gitmeye çalışan 99 ülkeden 4 bin 957 kişiye yönelik sınır dışı kararı uygulanırken, 146 ülkeden 53 bin 781 kişiye giriş yasağı konuldu. Bunların yanı sıra aralarında canlı bomba saldırısının da olduğu 22 eylem engellendi.
Fırat Kalkanı Harekatı
Sınır güvenliğini sağlamak, DEAŞ'ın ülkeye yönelik terör saldırılarını önlemek, yerinden edilmiş Suriyelilerin ülkelerine dönüşleri ile bölgede huzur ve güven içinde yaşamlarını sağlamak için Fırat Kalkanı Harekatı düzenlendi. 216 gün süren harekatın sonunda Cerablus, Rai, Dabık, Kabasin, El Bab, DEAŞ terör
örgütünden arındırıldı, 2 bin 647’si ölü olmak üzere 3 bin 60 terörist etkisiz hale getirildi. Harekatta 71 asker şehit oldu.
Türkiye'nin DEAŞ'a karşı oluşturulan uluslararası koalisyonu destekleyen en önemli ülkelerin arasında yer aldığı belirtilen kitapta, terörizmle mücadelede uluslararası işbirliğinin önemine değinildi. Terör örgütünün finansal kaynaklarının önlenmesine yönelik çalışmalara da yer verilen kitapta, örgüte yönelik bazı Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi kararları ve uluslararası mücadele konusu da yer aldı.
"DEAŞ kesin bir yenilgiye uğratılamamış"
Kitabın sonuç bölümünde ise terör örgütü DEAŞ'ın Türkiye'ye karşı oluşturduğu tehdit potansiyelinin devam ettiği belirtildi. Türkiye'nin laik ve demokratik bir rejime sahip olduğu ifade edilen kitapta, şunlar kaydedildi:
"DEAŞ'a karşı savaşmak amacıyla oluşturulan uluslararası koalisyonun önemli bir parçası olması, Suriye'de DEAŞ terör örgütüne karşı doğrudan müdahalede bulunması, Türkiye'nin Musul'un Başika ilçesinde kurulan eğitim kampında asker bulundurması ve DEAŞ'a karşı yerel güçleri eğitmesi, ülke içerisinde gerçekleştirilen operasyonlar ve sınır hattı boyunca alınan güvenlik önlemleri sayesinde örgüte eleman aktarımının önemli ölçüde engellenmesi nedenleriyle DEAŞ terör örgütünün Türkiye'ye karşı oluşturduğu tehdit potansiyeli devam etmektedir. Suriye ve Irak'taki otorite boşluğundan faydalanarak birçok bölgeyi ele geçiren DEAŞ terör örgütüne karşı yürütülen mücadele neticesinde örgüt kayda değer bir kayıp yaşamıştır. Hiç şüphesiz Türkiye gerek uluslararası koalisyona sunduğu destek, gerekse doğrudan müdahale yoluyla bu konuda önemli bir rol oynamış, kalıcı bir çözümün tesis edilmesi maksadıyla Cenevre ve Astana gibi uluslararası girişimlere öncülük etmiştir ve bu çabalarını sürdürmektedir. Ancak DEAŞ terör örgütü kesin bir yenilgiye uğratılamamış, kendisine karşı mücadelede aktif rol alan ülkelere karşı terör saldırılarını sıklaştırmıştır."
Terör örgütü DEAŞ'ın bu yıl Türkiye, İngiltere, Rusya ve İran'da sivillere yönelik terör saldırıları gerçekleştirdiği belirtilen kitapta, "Terör örgütünün bünyesinde yabancı terörist savaşçıların önemli bir yeri olması ve dünyanın çeşitli bölgelerinde DEAŞ'a bağlılığını ilan eden oluşumların ortaya çıkması ile örgütün 'yalnız kurt' eylemi yapabilecek eleman kaynağına sahip olması dikkate alındığında, DEAŞ'ın küresel tehdit olma konumunu koruduğu görülecektir" değerlendirmesi yapıldı.
Post Comment
Hiç yorum yok